Bikaç sene evvel bi muhabir yolumuzu kesti arkadaşla röportaj için. Çok saçma bişey sordu: "Yalan söyler misiniz?". Evet dedim. Daha saçma devam etti: "Mesela nası yalan söylersiniz?"
Bi an önce bitsin gidiim kaygısıyla soru kadar saçma bi cevap verdiğimi hatırlıyorum ama ne dediimden emin diilim.
Düşününce, şimdiye kadar ilişkilerimde çok yalan söyledim. Kendimle ilgili asla yalan söylemem, o ayrı. Zaten o tür ufak bi yalan bile boka sarabilir bi noktadan sonra. Benim söylediğim yalanlar sorgulanmicak şeylerdir. Genelde de ilişkinin salahiyeti için söylemişimdir. Kız tribi 1, dırdır 2. Salahiyetten kastım bunlardan yırtmak aslında. Yakın zamanda vazgeçtim yalan söylemekten. Benle ilgili bi durum diil. Yalan söyleyince bi bok sanıyolar kendilerini. O yüzden. Yukardaki iki maddeyi de artık bildiim yollarla halletmeye karar verdim. Yok yere kıvrılmışım diyorum.
İzmir'in de böyle bi olayı var işte. Düşünmek için çok boş vaktim oluyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder